Hayatımda bu güne kadar kullandığım en iyi fondötendi. Bitmesine gerçekten üzüldüm :( Çok hafif yapılı ama bir o kadar da kapatıcı bir üründü. Ve ciltte o kadar doğal duruyordu ki. Özel günlerde elimin gittiği tek fondötenimdi. Ben en açık rengini almıştım ve cilt tonuma tam uydu. Kokusuz ve bence her cilt tipine uygun bir fondöten. Yüzümde ne sivilcelenme ne de kuruluk yarattı. Ne mat ne de parlak, tam ortası bir bitişi var. Hem ortadan yükseğe doğru bir kapatıcılık sağlayıp hem de ciltte bu kadar doğal duran ve cildi sağlıklı gösteren bir fondöten daha görmedim ben. Tek kötü yanı talk ve paraben içermesi. Artık cruelty free markalara yöneldiğim için almayacağım bu fondöteni. Çünkü, Max Factor P&G grubuna ait yani hayvanlar üzerinde test yapan bir marka.
Max Factor Creme Puff Pudra-81 Truly Fair (21 g)
Bu pudrayı da severek kullandım. Ten rengime gayet iyi uyum sağladı yalnız pembe alt tonlu bir renkti. Oldukça yüksek bir kapatıcılığa sahip bu pudra çok bereketliydi de, uzun bir süre kullandım. Çok aşırı almadığınız sürece yüze cakey bir görünüm vermiyordu. Kapatıcılığı yüksek olduğu için bazen nemlendiricimin ya da güneş kremimin üstüne sürüp çıktığım da oluyordu. Kremsi çok hoş bir kokusu vardı. Bu ürün de fondöten gibi talk ve paraben içeriyor. Bulunmaz Hint kumaşı değil bence, daha temiz içerikli pudralar piyasada mevcut.
Lancome Hypnose Precious Cells Maskara-Siyah (2 ml)
Lancome Hypnose benim hayatımın maskarasıydı. Bugüne kadar birçok farklı çeşidini kullandım. Ve bu da dahil hepsine aşık oldum :) Maalesef Lancome'un üst markası Loreal, bu yüzden hayvanlar üzerinde test yapan bir marka. Elimde bir tane daha var o bittikten sonra bir daha göremeyeceksiniz onu, benim yakınlarımda. Bir köpeğimiz var ve hayvanları çok seven bir insanım. Benim hayatımın maskarasına veda etmem, o hayvanların çirkin deneylere maruz bırakılmasından daha önemli değil. Etkilerinden bahsedeceğim sadece ama karar yine size kalmış.
Hayatımın maskarası dediğim kadar var. Bu sefer kullandığım versiyonu, içerisindeki kök hücreler sayesinde kirpiklere bakım yapan bir maskaraydı. Mis gibi gül kokan bu ürün kirpiklerimi tek tek ayırıyor, mükemmel bir şekilde hacim veriyor ve kömür karası yapıyordu. Uzun ve kıvrık kirpiklerim var, bununla iki hatta üç kat takma kirpik takmış gibi oluyordum. Kim görse kirpiklerime dokunmak istiyor, gerçek mi diye soruyordu. Başka söze gerek yok herhalde :)
Layla Cosmetics Oje-05 (10 ml)
Dünyanın en gereksiz ojesine merhaba deyin. Bir İtalyan markasına ait bu oje sedefli, yanar dönerli bir krem rengi. Çok opak değil, iki veye üçüncü katta tam örtücü bir renk elde edebiliyordum. Ojenin en büyük sıkıntısı ben sürdükten bir iki saat sonra falan soyulmaya başlamasıydı. Artık ne kadar kalıcı bir formülasyon yaptılarsa ömrü iki saati geçmiyor, o kadar uğraştığıma da değmiyordu. Galiba artık Türkiye'de yok. Olsa da gördüğüm yerde kaçardım galiba oradan :)
Fendi Fan Di Fendi Extreme, Guerlain La Petite Robe Noire ve Lancome La Vie Est Belle Tester Parfüm (2x1 ml, 1.5 ml)
Hepsi birbirinden güzel olan bu tester parfümler arasından, benim koku zevkime göre en güzel olanı La Vie Est Belle idi. Elimde tam boyu ve küçük boyu da mevcut olan bu koku benim en sevdiğim ve tenime, kişiliğime en çok yakıştırdığım parfüm diyebilirim. Lancome'a veda ederken, Hypnose'dan da öte en çok acıtan parfümleri olacak galiba :)
Sizler bu ürünleri kullandınız mı? Memnun kaldınız mı yoksa hayatta bunu bir daha almam mı dediniz :) Yorumlarınızı aşağıya yazarsanız sevinirim. Görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder